questbook

görüşleriniz

add site

siteni ekle

Cartoonnews Sites

KarikatürhaberlerSiteleri

suriye

Tabriz-İran

contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
contests contests
acec abwac
afgancartoon artjapan
aloyarisma atilaatalay
advakfımuzesi
A.Ü Cartoon Museum

ademmermerkaya

anavonrebeur

benheine

baha boukhari

bayramhajizadeh

bursakarikatur

boligan bobstaake
crn cagle
curtoons çizgiroman
celebrities comic-art
caricaturaro canavar
cartoonworld cartoonweb
cartoonblues cafcaf
caricaturaromania

cartoonlivemuseum

canadiancartoonists

çinartscartoon

çizgifilimcilerderneği

dindikmizahdergisi
dicaco dum dum
Eurohumour ecocartoons
eczacibasi ecocartoons

eda cartoons

erdoganbasol

fecocartoon feco
gado
greekcartoonists
haltoons homur
hopCartoon humorest
hoseinkazzem
humelincomics
Joe King
karcomic karikaturize
karderizmir kenyatoons
Kaak Drishti karikatura
karikatürvakfı
karikaturalaphu
kktckarikatürcüler
karikaturokulu
karikatursanatatolye
kianoosh
lahmacunmizah
Laison leman
magaraonlinedergi
mizahdernegi
mizahvesiir
muhittinkoroglu
ncn
omarzevallos obur
penguen pics4fun
portocartoonmuseum
redmanart rogerpenvill
rykarikaturokulu
salaodehumor
sanalmüzekarikatür
serpilkar artworks

stavrotoons

sarasene
st-just
sergeicartoons
shekhargurera
suleymanhalicioglu
toonpool
uykusuz
umitmufitdincay
WilhelmBuschMuseum
wittyworld
 

Sık Kullanılanlara Ekleyiniz/Add Favorite

"Nazım Hikmet 107 Yaşında" Etkinliği

Değerli Karikatüristler,17 Ocak Cumartesi Günü düzenleyeceğimiz "Nazım Hikmet 107 Yaşında" Etkinliğine Onur Vermenizi Dileriz. Sevgi Saygılar, Emre YILMAZ / 13 Ocak 2009 Salı 23:34

İbrahim Tapa'nın İnternetteki Yeni Adresi İçin Tıklayınız...>>

İZMİR’DEN KARİKATÜRLÜ HABERLER!

Sadık Pala'dan Karikatür Dersleri...

Okulların yarıyıl tatiline gireceği önümüzdeki hafta Çeşme Ilıca Hotel’de karikatür dersleri verilecek. Sadık Pala’nın sevimli çizgileriyle oyuna dönüştürülecek çalışmalarda, çocuklara karikatür sevdirilecek. Yaşamını karikatür çizerek sürdüren Pala, ayni zamanda sarı basın kartı sahibi. Ulusal ve yerel gazetelere çizerken, kitap da resimliyor.

Mustafa Yıldız'dan Adana'ya Selam...

“Çiçeği Burnunda Karikatürcüler” buluşması için Cemal İlkbahar ile valizimizi hazırladık. Cumartesi sabahı Adana’dayız. Fakat aklım Huriye Teyze de. Huriye Ermete, Oğuz Aral ustamızın teyzesi. İzmir’de oturuyor kendisi. Sık olmasa da zaman, zaman görüşüyoruz. İlerlemiş yaşına rağmen dinç ve sağlıklı. Sohbetini, anılarını dinlemeye doyum olmuyor. Yeğenleri Oğuz ve Tekin Aral için yapılacak etkinliğe mutlaka gelir diye düşünüyorum. İki haftadır İzmir dışında olduğundan konuyu kendisine açamadım. Bugün (Salı) döndüğünü söyleyince koşarak gittim yanına. Ne de olsa oda benim teyzem, hatta annemdi. Çünkü o da bana “Evlat” diye takılır. Hemen konuyu açtığımda, hüzünlendiğini gördüm. Gerçekten son derece hassas, ince bir kişiliği var. “Yol, yorgunluk kendisini etkilemeyeceğini ama orada Oğuz’un öğrencilerini görünce fazla heyecanlanacağını, belki de dayanamayacağını” söyleyince ısrar etmedim. Söylemek istediklerini varsa iletirim diye sorduğumda? “Çiçeği burnunda solmayan tüm gençleri gözlerinden öpüyorum. Adana’ya selam ve sevgilerimi gönderiyorum” dedi. Mustafa Yıldız

İzmir'den İki Yeni Dergi...

İlk sayısı yayınlanan aylık siyasi, aktüel, kültür ve sanat dergisi ” Yurtta Uyanış” birçok sayfasını mizah ve karikatüre ayırdı. Mustafa Yıldız karikatürün yanı sıra köşe yazısı ve haberlere imza atarken, yayın kurulunun başında bulunuyor. Saat kulesi İzmirli çizerlerin mizah sayfasında ise; Lütfü Çakın, Sevdekar Çelik, Birol Çün, Bülent Dağaşan, Zafer Güven, Uğur Pamuk ve Özhan Mercan karikatürleriyle yer almış.
“Sanat Gündemi” Aylık Kültür Sanat Gazetesi, yeni içeriği ve boyutuyla ikinci sayısını yayınladı. İlk sayfasında “İzmir’den Karikatürlü Haberler” köşesi var. Derginin 5. sayfasında ise “Mustafa Yıldız’ın Fırçasından” başlığı altıda karikatürler yer almış.

Geçenlerde açılan Karaburun İlçesindeki Karikatürlü Ev’de, Mustafa Yıldız 15 günde bir tekrarlanacak derslere başladı. Karaburunlu çocukların çizim çalışmalarında hevesli olmaları sevindiriciydi. Neşeli bir havada geçen ilk dersin sonunda, ev ödevi olarak “Balık tutan insan” konusunda çizimler istendi. Ayrıca karikatürün dışında resim, fotoğraf ve heykel sergilerinin de açılacağı evde, müzik dinletileri de yapılacak.

24 ayrı macerası 60 dile çevrilen ve 200 milyondan fazla satış yapan TENTEN 80 Yaşında!...

Tenten adlı genç muhabirin ilginç maceraları ilk olarak 10 Ocak 1929'da haftalık bir derginin ilavesi olarak verilmişti. O tarihten bu yana kadar, 80'inci yaşına basan Tenten'in 24 ayrı macerası tam 60 dile çevrildi ve 200 milyondan fazla satış yaptı. Tenten'in yaratıcısı, 1983'te ölen Belçikalı çizer Herge, ölmeden önce Tenten'in telif haklarını ailesine devretmeye yanaşmamıştı. Herge'ün eşi Fanny Rodwell ise, Tenten'i üçleme olarak filme çekmeyi planlayan Steven Spielberg'le anlaşmaya vardı. Bu ilk filmin, önümüzdeki yıl gösterime girmesi bekleniyor. Tenten'in 80. doğumgünü kutlamaları ise 14 Ocak günü başlayacak ve Brüksel Garı'nda, çizgi kahramanın onuruna yapılan büyük bir duvar resmi halka açılacak.

13 Ocak 2009 Salı 12:15 Serbia / Zoran Matic Mazos

Okul vuran "Akıllı" bomba, akıllanınca...
When the "Wise" Bomb who hit the school, in wisdom...

9.1.2009 Fri.2:26 PM - Türkiye / Levent Elpen

9.1.2009 Fri. 10:50 PM - Iran / Hossein Kazem

 10.1.2009 Sat.11:31 PM - Istanbul-Türkiye / Akdağ SAYDUT

Israel Stop the War!

12 Ocak 2009 Pazartesi 14:10 Serbia / Zoran Matic Mazos

"TÜM SAVAŞLAR İÇ SAVAŞTIR,ÇÜNKÜ TÜM İNSANLAR KARDEŞTİR.."Francois FENELON

Saronsuz, Bushsuz, Olmertsiz, Baraksiz, Fasizmin ve Siyonizmin olmadigi bir dunya için...
For a world without Sharon, Bush, Olmert, Barak, Fascism and Zionism...

Thursday, January 1, 2009 2:52:40 PM / Levent Elpen

12.1.2009 Monday 8:43 PM - Kingdom Of Bahrain / Hamad Al-Gayeb

05 Ocak 2009 Pazartesi 11.54.09_- Türkiye / Raşit Yakalı

İSRAİL'Lİ FAŞİSTLER,KARİKATÜRÜN GÜCÜNDEN KORKTUKLARI İÇİN;Filistinli çizer Naci el-Ali 'Yİ KATLETMİŞLERDİ.

En az sapan taşı kadar tehlikeli çizgiler çizen Naci Ali'yi MOSSAD katletti. Ama başlattığı savaş sürüyor. Çizgi savaşını bir kadın çizer sürdürüyor. Filistinli çizer Naci el-Ali'nin Hanzala'sı İsrail'in vahşet ve yıkım politikasından doğmuş bir çocuktur ve dış görünümünün, onu mülteci kamplarının diğer çocuklarından -Zeyneplerden, Muhammedlerden, Fatmalardan ayıran- belirgin hiçbir özelliği yoktur. Besili, şımartılmış ya da rahat bir çocuk değildir Hanzala. Tıpkı kamp arkadaşları gibi yalınayak, çirkin, bakımsız ve kirpi saçlı bir çocuktur. 10 yaşındaki bu çocuğu diğerlerinden ayıran, onun 'negatif' ve küskün biri olmasıdır. Bağladığı elleri arkasında bu çocuk Amerika ve İsrail'in bölgedeki politikalarını ve önerdikleri 'çözümü' protesto etmektedir. Hanzala ellerini bağlamaktadır, buna Henry Kissinger'ın Filistin politikasını öğrendiğinde karar vermiştir. Hanzala'yı mülteci kamplarındaki çocuklardan ayıran, onun bize sırtını dönmesidir. Negatif bir kişiliktir o; reddeden biri ve reddettiği sadece Amerika ve İsrail'in politikaları değildir. Hanzala nadiren yorum yapan ve eyleme geçen bir tanıktır; bazen onu bir taşa uzanırken ya da taş fırlatırken de görürüz, ama esas olarak Filistin'de olup bitenleri izlemektedir. Filistin mücadelesinin direnişçi unsurlarını ve Arapların acısını temsil etmektedir, ama bir yandan da Arapların bölünmüşlüğünü ve Filistin halkının acılarına kayıtsızlığını eleştirmektedir. Arapların sessizliğine, İsrail'in işlediği savaş suçlarına, dünyanın ikiyüzlülüğüne ve Arap yönetimleri ile FKÖ içindeki yozlaşmaya da sırtını dönmüştür. Doğanın kanunları Hanzala üzerinde etkili değildir, çünkü o 10 yaşında doğmuştur ve her zaman o yaşta kalacaktır. Hanzala'nın büyümesinin, 10 yaşını geçebilmesinin tek koşulu onun Filistin'e dönebilmesidir. Hanzala bu bakımdan, diğer kamp çocukları gibi, çizeri Naci el-Ali'nin acısını da temsil etmektedir. Naci el-Ali, 1948'de, on yaşındayken ayrılmak zorunda kaldığı Celile'deki köyüne bir daha dönememiştir. Tıpkı büyümesi gibi, Hanzala'nın yüzünü görebilmemizin de bir koşulu vardır: Okur, onun yüzünü ancak Arap halkı özgürlüğünü ve tehdit altındaki haysiyetini yeniden kazandığında görebilecektir. Hanzala'yı kendi küçük gövdesine hapseden ve içini acıyla dolduran Naci el-Ali'nin acımasızlığı değil, bizzat yaşadıklarıdır. Hanzala'nın elleri arkasında sessizlik içinde tanıklık ettiği göç, yoksulluk ve kamp hayatı, büyük ölçüde Naci el-Ali'nin de kişisel gerçeğidir." Karikatür çizmeyi cezaevinde öğrenen Ali, ilk çizimlerini mülteci kampının duvarlarına yapar. 1960'ların başında Filistin mücadelesinin önderlerinden Gassan Kanafani onun yeteneğini farkeder ve bu alanda profesyonel olarak çalışmasını sağlar. Filistin mücadelesinin Nasırcı Arap milliyetçiliğinden devrimci bir çizgiye kaymasında önderlik edenlerden biri olan Kanafani onun ilk çalışmasını El-Hürriyet dergisinde yayımlar. Artık çizmeyi ciddiye alan Naci el-Ali, daha sonra Kuveyt'teki Tali'a dergisinde çizer olarak çalışmaya başlar. 1968'den 1975'e kadar Es-Siyase gazetesindedir. Bu tarihte Lübnan gazetesi Es-Sefir'e geçer. Artık çizimleri yayılmaya ve çizgisinin karakteristik özellikleri belirginleşmeye başlamıştır. Çok keskin ve detaycı bir çizgisinin olduğu söylenemez ve fikrin daha ön planda olduğunu kabul etmek gerekir. Yine de hareketin fazla olmadığı bu çizimlerin donuk olduğunu söylemek haksızlık olacaktır. Naci el-Ali'ninki açık sözlü, cesur, mitlere ve hiziplere teslim olmamış bir çizgidir. Ama kabul etmeli ki, onun çizgisi yenilgilerin ortasına düşmüştür; 1967 ve 1982 yenilgilerinin ortasında biçimlenmiştir. O kadar öyle ki, hayatının son on yılında (1977-1987) hep kendi kuşağının yenilgisinin sonuçlarıyla boğuşmuştur. Yenilenler mücadelede 'düşenler' ve 'göbekliler'dir, o ise Filistin'in direnişçi unsurlarını temsil etmeye devam etmektedir. Bu o kadar da kolay bir şey değildir ve en büyük dayanağı kendi kahramanı Hanzala'dır. Naci el-Ali Hanzala'yı yaratmıştır, ama Ali'yi korkudan, geri adım atmaktan koruyan da Hanzala olmuştur. Hanzala Filistin'e sadıktır ve yenilginin dev dalgalarının Ali'yi alıp götürmesini engellemiştir. Yine de Naci el-Ali bir korkuyu her zaman taşıdı: 'Sınırlamalardan korkmuyorum ve hiç hesabını yapmıyorum. Tek korktuğum yeisin kalbime ulaşması.' Naci el-Ali 1987'de Londra'da öldürüldüğünde İngiltere, İsrail ve Filistin yönetimlerinin hepsi olayın örtbas edilmesinde pek istekli davrandılar. 'Maskeliler' ve 'göbekliler', yirmi yıl boyunca kendileriyle mücadele eden 'negatif' bir çocuktan kurtulmuşlardı. Naci el-Ali kederin kalbini sarmasına izin vermeden öldü, ama Hanzala bizi korkaklıktan, geri adım atmaktan ve 'göbeklilere' teslim olmaktan koruyabilir. Naci-el Ali'nin Hanzala'sı bize galiba bir şey daha söylüyor: Hepimiz çok daha ağır yenilgiler yaşadığımıza inanmış olabiliriz, ama bir çocuğun suratımıza bakmayı reddetmesi de yabana atılacak bir yenilgi sayılamaz. En az sapan taşı kadar tehlikeli çizgiler çizen Naci Ali'yi MOSSAD katletti. Ama başlattığı savaş sürüyor. Çizgi savaşını bir kadın çizer sürdürüyor. Filistinli çizer Naci el-Ali'nin Hanzala'sı İsrail'in vahşet ve yıkım politikasından doğmuş bir çocuktur ve dış görünümünün, onu mülteci kamplarının diğer çocuklarından -Zeyneplerden, Muhammedlerden, Fatmalardan ayıran- belirgin hiçbir özelliği yoktur. Besili, şımartılmış ya da rahat bir çocuk değildir Hanzala. Tıpkı kamp arkadaşları gibi yalınayak, çirkin, bakımsız ve kirpi saçlı bir çocuktur. 10 yaşındaki bu çocuğu diğerlerinden ayıran, onun 'negatif' ve küskün biri olmasıdır. Bağladığı elleri arkasında bu çocuk Amerika ve İsrail'in bölgedeki politikalarını ve önerdikleri 'çözümü' protesto etmektedir. Hanzala ellerini bağlamaktadır, buna Henry Kissinger'ın Filistin politikasını öğrendiğinde karar vermiştir. Hanzala'yı mülteci kamplarındaki çocuklardan ayıran, onun bize sırtını dönmesidir. Negatif bir kişiliktir o; reddeden biri ve reddettiği sadece Amerika ve İsrail'in politikaları değildir. Hanzala nadiren yorum yapan ve eyleme geçen bir tanıktır; bazen onu bir taşa uzanırken ya da taş fırlatırken de görürüz, ama esas olarak Filistin'de olup bitenleri izlemektedir. Filistin mücadelesinin direnişçi unsurlarını ve Arapların acısını temsil etmektedir, ama bir yandan da Arapların bölünmüşlüğünü ve Filistin halkının acılarına kayıtsızlığını eleştirmektedir. Arapların sessizliğine, İsrail'in işlediği savaş suçlarına, dünyanın ikiyüzlülüğüne ve Arap yönetimleri ile FKÖ içindeki yozlaşmaya da sırtını dönmüştür. Doğanın kanunları Hanzala üzerinde etkili değildir, çünkü o 10 yaşında doğmuştur ve her zaman o yaşta kalacaktır. Hanzala'nın büyümesinin, 10 yaşını geçebilmesinin tek koşulu onun Filistin'e dönebilmesidir. Hanzala bu bakımdan, diğer kamp çocukları gibi, çizeri Naci el-Ali'nin acısını da temsil etmektedir. Naci el-Ali, 1948'de, on yaşındayken ayrılmak zorunda kaldığı Celile'deki köyüne bir daha dönememiştir. Tıpkı büyümesi gibi, Hanzala'nın yüzünü görebilmemizin de bir koşulu vardır: Okur, onun yüzünü ancak Arap halkı özgürlüğünü ve tehdit altındaki haysiyetini yeniden kazandığında görebilecektir. Hanzala'yı kendi küçük gövdesine hapseden ve içini acıyla dolduran Naci el-Ali'nin acımasızlığı değil, bizzat yaşadıklarıdır. Hanzala'nın elleri arkasında sessizlik içinde tanıklık ettiği göç, yoksulluk ve kamp hayatı, büyük ölçüde Naci el-Ali'nin de kişisel gerçeğidir." Karikatür çizmeyi cezaevinde öğrenen Ali, ilk çizimlerini mülteci kampının duvarlarına yapar. 1960'ların başında Filistin mücadelesinin önderlerinden Gassan Kanafani onun yeteneğini farkeder ve bu alanda profesyonel olarak çalışmasını sağlar. Filistin mücadelesinin Nasırcı Arap milliyetçiliğinden devrimci bir çizgiye kaymasında önderlik edenlerden biri olan Kanafani onun ilk çalışmasını El-Hürriyet dergisinde yayımlar. Artık çizmeyi ciddiye alan Naci el-Ali, daha sonra Kuveyt'teki Tali'a dergisinde çizer olarak çalışmaya başlar. 1968'den 1975'e kadar Es-Siyase gazetesindedir. Bu tarihte Lübnan gazetesi Es-Sefir'e geçer. Artık çizimleri yayılmaya ve çizgisinin karakteristik özellikleri belirginleşmeye başlamıştır. Çok keskin ve detaycı bir çizgisinin olduğu söylenemez ve fikrin daha ön planda olduğunu kabul etmek gerekir. Yine de hareketin fazla olmadığı bu çizimlerin donuk olduğunu söylemek haksızlık olacaktır. Naci el-Ali'ninki açık sözlü, cesur, mitlere ve hiziplere teslim olmamış bir çizgidir. Ama kabul etmeli ki, onun çizgisi yenilgilerin ortasına düşmüştür; 1967 ve 1982 yenilgilerinin ortasında biçimlenmiştir. O kadar öyle ki, hayatının son on yılında (1977-1987) hep kendi kuşağının yenilgisinin sonuçlarıyla boğuşmuştur. Yenilenler mücadelede 'düşenler' ve 'göbekliler'dir, o ise Filistin'in direnişçi unsurlarını temsil etmeye devam etmektedir. Bu o kadar da kolay bir şey değildir ve en büyük dayanağı kendi kahramanı Hanzala'dır. Naci el-Ali Hanzala'yı yaratmıştır, ama Ali'yi korkudan, geri adım atmaktan koruyan da Hanzala olmuştur. Hanzala Filistin'e sadıktır ve yenilginin dev dalgalarının Ali'yi alıp götürmesini engellemiştir. Yine de Naci el-Ali bir korkuyu her zaman taşıdı: 'Sınırlamalardan korkmuyorum ve hiç hesabını yapmıyorum. Tek korktuğum yeisin kalbime ulaşması.' Naci el-Ali 1987'de Londra'da öldürüldüğünde İngiltere, İsrail ve Filistin yönetimlerinin hepsi olayın örtbas edilmesinde pek istekli davrandılar. 'Maskeliler' ve 'göbekliler', yirmi yıl boyunca kendileriyle mücadele eden 'negatif' bir çocuktan kurtulmuşlardı. Naci el-Ali kederin kalbini sarmasına izin vermeden öldü, ama Hanzala bizi korkaklıktan, geri adım atmaktan ve 'göbeklilere' teslim olmaktan koruyabilir. Naci-el Ali'nin Hanzala'sı bize galiba bir şey daha söylüyor: Hepimiz çok daha ağır yenilgiler yaşadığımıza inanmış olabiliriz, ama bir çocuğun suratımıza bakmayı reddetmesi de yabana atılacak bir yenilgi sayılamaz.  

-alıntıdır-10 Ocak 2009 Cumartesi 00:47/SONMEZ YANARDAG 

ÇİZGİZAR: 30. SANAT YILINDA HASAN AYCIN VE KARİKATÜR SERGİSİ

Çizgiden damlalar… Damlada okyanusu görme çabası… Ve okyanusu haber veren bir esinti...
İsmet Özel’in Hasan Aycın’ın 1989’da yayımlanan Bocurgat albümünün ön sözünde yazdığı gibi onun çizgileri alışılmış biçimiyle birer karikatür değil, “çizgi yardımıyla çizginin dışına taşma” çabası. Çünkü, “Hasan Aycın’ın kalkış noktası çizgi ve çizginin imkanlarını yoklamak değil, çizginin arkasında kalmış kişi veya kişilikle bağlantıyı aramaktır.”
Aycın 1978’de Yenidevir gazetesinde yayımlanan ilk çiziminden itibaren rapidosuyla yaşamı siyah-beyaz çizgilerle yorumlamaya devam ediyor. Sanatçının 30 yıldır emek verdiği çizgi bahçesinden derlenen 164 eserden oluşan serginin açılışı 13 Ocak 2009 Saat 19.00’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Çizgizar”, yani çizgi bahçesi adını taşıyan sergi 31 Ocak’a kadar devam edecek.
“Kimim, nerden geldim, neden buradayım, neler oluyor, nereye gidiyorum” sorularına yanıt arayan Hasan Aycın için çizgi, içinde dillenen açıklamaların görsel hali. Hiçbir ekole bağlı olmayan kendi yolunu kendi çizen Aycın’ın çizgi bahçesi ağaçlar, kuşlar dağlar gökyüzü ile donanıyor. Ve merkezinde dazlak başlı, nokta gözlü ufak tefek bir adam var... 
Çevresinde olup bitenleri gözleyen, bakıp hayret eden, sevinen, hüzünlenen bu ufak tefek insan, sorumlu, yükümlü, kaygılı herkesi temsil ediyor. Zaten Aycın da kendisini tarif ederken “Ben ne karikatür için çıktım yola, ne de çizgi için. Sayıp dökmeye gelmez nice insanlık meselesi dururken ve hepsi de insan olma hasebiyle pek tabi beni ilgilendirirken, karikatürün ya da çizginin meselelerini üstlenemezdim. Kendi özgül meselelerimden kalkarak insanlığın meselelerine bir yol bulmaya çalıştım” diyor.
Sergide yer alan çizimlerinde çizer insanı kah haberci kuşunu vurmaya çalışan bir avcı kadar kör, kah beyaz bastonunu, kol bandını, yardımcı köpeğini fırlatıp atan kör kadar cesur, kah ışıl ışıl bir evreni içine alacak kadar güzel tasvir ediyor. Aycın’ın çizimlerinde bebek arabasındaki minik bir bebek karşısındaki tank sürücüsü ne kadar şaşkınsa Filistinli çizer Naci El Ali’nin hiç büyümeyen 10 yaşındaki karakteri Hanzala da bir o kadar kararlı yaşamaya...
Aycın, “Ya ben öleyim mi söylemeyince’ diyor merhum Yunus emre. Benim derdim çizgi değil, çizgiyle terennüm. Damlada okyanusu görme çabasıdır” diyor. “Damla herhangi bir çizime konu olmuş herhangi bir olaydır” diye devam ediyor çizer.
Aycın’ın sergisinde yer alan çizimler de ne damla ne okyanus: O’nun ifadesiyle, “Okyanusu görme çabası. Belki de okyanusu haber vermeyi başaran mütevazı bir esinti...”
Hasan Aycın 
1955’te Balıkesir’in Aslıhantepecik köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Balıkesir İmam-Hatip Okulu’nda, yükseköğrenimini Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde tamamladı. Çalışmalarını İstanbul’da kendi grafik atölyesinde sürdürüyor.
İlk çizgisi 3 Şubat 1978 tarihli Yeni Devir gazetesinde yayımlandı. Yeni Devir, Zaman, Yeni Şafak, Mavera, Aylık Dergi, Gül Çocuk, Mavi Kuş, İslâm, Kadın ve Aile, Inquiry, Kardelen, Yedi İklim, Kayıtlar ve Kitap Postası’nda çizgileriyle yer aldı.
Kitapları: Bocurgat (albüm), Gece Yürüyüşü (albüm), Asâ (albüm), Kulbar (albüm), Gözgü (albüm), Ahzan (albüm), Alpembecik Gülpembecik (masal), Esrarname (roman), Sâhipkırân (roman), Güneşin Altında (söyleşiler), Müşahedat (anı yazıları).
IBB

Batman Eşcinsel, Şirinler Komünist,Red Kit Faşist,Tenten ise Nazi Ajanı!

Çizgi romanların kahramanları için ilginç iddialar ortaya atıldı. İşte çizgi roman kahramanlarının bilinmeyen yönleri.
Her birinin 50 yılı aşkın süredir maceraları keyifle okunan, animasyonları ve sinema filmleri ilgiyle takip edilen çizgi kahramanların gizli dünyalarında şaşırtıcı ayrıntı ve iddialar yer alıyor. 
Çizgi kahramanların en ünlüleri arasında yer alan "çelik adam" Superman, sanılanın aksine 1938 yılında değil 1933’te yaratıldı. İlk Superman, 1933 yılında yaratılmış kel bir karakterdi ve uzaydan üstün güçleri ile gelip dünyayı istila edecek bir kötü adam olarak düşünülmüştü. Jery Siegel ve Joe Shuster’ın tasarladığı bu içerik ilgi görmedi. Daha sonra tasarımları sürekli değişen Superman, Haziran 1938’de "DC Comics" isimli dergide ilk kez halka sunuldu. 
EN ÇOK ELEŞTİRİLEN ÇİZGİ KAHRAMAN: BATMAN...
İlk çıkışı 27 Mayıs 1939 tarihinde olan yarasa adam, çizer Bob Kane ve yazar Bill Finger tarafından yaratıldı. Ancak çizgi romanlarda yaratıcısı olarak sadece Bob Kane’in adı geçti. Batman’in gizli kimliği milyarder sanayici, çapkın ve hayırsever olan Bruce Wayne idi. Çocukken ailesinin öldürülmesine şahit olan Wayne, pek çok çeşiti alanda kendini eğittikten sonra yarasa temalı kostüm ve ekipmanları ile suça karşı savaşa başladı. 
İlk zamanlarda suçluların öldürülmesi ve zarar görmelerine merhamet göstermeyen, ateşli silahlar kullanan yarasa adam, şiddet ağırlıklı "Pulp" hikayelerinden ilham alındığı için sert mizaca sahipti. Batman, ortağı Robin’in gelmesiyle farklılaştı ve düşmanlarını öldürmeden gerekli dersi vermeye başladı. 
Çizgi kahramanlarla ilgili iddialardan Batman de nasibini aldı. Psikolog Fredric Wertham’ın 1954 tarihli "Seduction of the Innocent" isimli kitabında okuyucunun çizgi romanlardaki suçlardan etkilenerek taklit etmeye çalıştığı ve bu tür kitapların gençlerin ahlakını bozduğu savları yer aldı. 
Kitapta yer alan bir iddia ortalığı iyice karıştırdı. Batman ile ortağı Robin’in eşcinsel olduklarına ilişkin iddiada, "Görkemli bir ev, vazolarda güzel çiçekler ve bir uşak" yazan Wertham, bunun beraber yaşamak isteyen 2 eşcinselin rüyası" olduğunu savundu. Sonraki yıllarda Batman’in Robin ile arasında böyle bir ilişki bulunmadığı yönünde açıklamalar getirildi. Bazı sanatçıların yayıncının karşıt durumuna rağmen Batman ile Robin’in eşcinsel olduğunu düşünen yazılar yazdı, hatta iddialar filmde yarasa adamı canlandıran aktör George Clooney’e dahi soru olarak yöneltildi. 
NAZİ AJANI TENTEN; Belçikalı çizer Herge tarafından 1929 yılında yaratılan Tenten de 20. yüzyıl Avrupa çizgi romanlarının en ünlü kahramanlarındandı. 
Serinin kahramanı, genç gazeteci ve gezgin Tenten’di. Ona maceralarında köpeği Milu ve arkadaşı Kaptan Haddock da eşlik ediyordu. Tarafsız görüşlere sahip gazeteci Tenten de diğer çizgi kahramanlar gibi değişik iddiaların merkezi oldu. Ölümünden kısa süre önce, eski Belçikalı Nazi iş birlikçisi Leon Degrelle Tenten’in aslında kendisinden ilham alınarak yaratıldığını savunarak tartışma yarattı. Degrelle gerçekten de Herge’i gazeteci olduğu dönemde tanıyordu. Ancak Tenten’in ilk hallerine kısmen de olsa Herge’in en küçük kardeşi ilham vermişti. 
"Tenten’in Maceraları"nın ilk hikayeleri, ayrıca özellikle Avrupalı olmayanların karikatürize betimlemeleri gibi nedenlerden dolayı ırkçı ve sömürgeci eğilim taşıdığı yönünde de eleştirildi. 
ŞİRİNLER’E ELEŞTİRİ; 1981’den itibaren televizyon ekranlarında gösterilen "Şirinler" büyük ilgi gördü. Yıllarca Türkiye’de de gösterilen ve beğeni ile izlenen çizgi film, başta ABD olmak üzere birçok ülkede, yüksek izlenme oranlarına rağmen gösterimden kaldırıldı. 
"Şirinler" hakkındaki bir iddia uzun zaman tartışma yarattı. Bu iddiaya göre Şirinler’in İngilizce adı olan "smurf", "kızıl bayrak altında yaşayan küçük adamlar" kelimelerinin baş harflerinden türetilmişti. Şirin babanın kırmızı şapkası, köyde mabet olmayışı, komünal bir yaşam sürmeleri, her şeyin el birliğiyle yapılışı ve hiç para kullanmayışları iddiaları tetikledi. Kötü karakter Gargamel’in paraya karşı hırsının da komünal toplumun düşmanı olan kapitalizmi sembolize ettiği iddia edildi. Gargamel’in papaz cüppesi giyerek dini simgelediği, Şirinler’i sürekli yemek istediği için Amerika’ya benzetildiği savları da ortaya atılırken, İngilizce ismi "Azrail" olan, Gargamel’in kedisi Azman’ın Amerika’nın peşinden koşanların sembolü olduğu düşünüldü. 
Belçikalı karikatürist Morris tarafından çizilen ve çizgi filmiyle de sevilen "Red Kit-Lucky Luke" de sevimli ve bilmiş beyaz atı Düldül ve saf, sürekli başını belaya sokan köpeği Rin Tin Tin ile beraber suçluların ve adaletsizliğin amansız düşmanıydı. Suçluları temsil eden Dalton kardeşlerin renk kattığı Red Kit’in maceralarında da temizlikçi, bekçi, ütücü, çöpçü gibi ikinci karakterlerin başka ırklardan olması eleştirildi.    
haberaktuel

Tarih  ve Yer : 15-25 ocak 2009 Salı Agora AVM-Balçova,saat 18:00 

6.1.2009 3:49 PM Izmir - Türkiye / izmir saat kulesi karikaturculer grubu

8.1.2009 1:29 AM Istanbul - Türkiye / Muhittin Köroğlu

Karcomics Magazine Daily & Weekly Cartoons Arsiv Click Here...>>>

Karcomics Magazine ArsivClick Here-Tıklayın-->>  1-2-3-4-5-6-7-8-9

  Hello,
Welcome to KARCOMICS web site. Our web site is established for exhibiting world cartoonists' works without any charge for givinng cartoon news, exhibitions, competition, for introducing cartoon museum aociations for giving information about adree, for meeting cartonit and people who love art. If you have any work, reward lit, photograph, biography, book or any other documant, you may end and then we published on web site. 
We wait for your works...
The works yhat you or changed.
Our goal is to get people who wants to his/her cartoons exhibition or who works as a amateur-proffesional cartoonists and likes cartoons, likes cartoonists. 
You can click on snail to for any contact.. We wait for your works...
Ismail KAR
Karcomics Magazine/ Cartoons and Humour Magazine-The General Director of Publication/cartoonist-Editor.

  Merhaba, 
KARcomics Web sitesine Hoş Geldiniz. Web Sitemiz Dünya Karikaturculerinin çalışmalarini ücretsiz olarak sergilemek,karikatur sergilerini, haberlerini, yarismalarini, duyurmak,karikatur muzelerini,derneklerini tanitmak,adresler ve cesitli bilgiler vermek,diger karikatur sanatcilari ve sanatseverler ile tanisma,  iletisim kurmak amaciyla kurulmustur. Eserlerinizi ve kendinizi tanitan yazi,fotograf,odul listenizi,varsa kitaplariniz ve diger dokumanlarinizi gonderin yayinlayalim. Çalışmalarinizi bekliyoruz... 
Web sitemize sergilemek icin aldigimiz eserleriniz arasinda kesinlikle ayirim, seçim ve elestiri yapmiyoruz; gonderdiginiz sekilde yayinliyoruz.
Amacimiz karikaturlerini sergilemek isteyen; fakat ya bir sergi salonu bulamayan veya yeterli izleyiciye ulaşamadığını düşünen amator veya profesyonel karikatur cizerlerinin eserlerini internet aracılıgı ile sergilemek, karikatur yapmayı sevenleri tanistirmak, aralarinda fikir alisverisi yapabilecekleri bir ortam olusturmaktir.Her turlu yazisma ve iletisim icin asagidaki salyangozun uzerini tiklayiniz.  
Çalismalarinizi bekliyoruz...
ismail KAR
Karcomics Magazine/ karikatür ve mizah dergisi Yayıncısı- karikatürcü
  Not: "KARCOMICS" Karikatür ve Mizah Dergimize yarışma albümü göndermeyen yarışma organizatörlerin yarışma duyuruları ve sonuçları yayınlanmayacaktır...
Note: The announcements and the results of competitions of those organizers who do not send us their album of the contest, are not published in the "KARCOMICS" Magazine of Cartoon and Humour. 

--> Calışmalarınızı Gönderin Yayınlayalım.../ We wait for your works...

ismailkar e-mail

 

KARCOMICS MAGAZINE Web Site Copyrighted 2000-2009© By Ismail Kar All right reserved.